Yüzyıllık emekle hayat bulan, farklı motifler, semboller ve yaşanmışlıkların yansıması olan el halıları Patternhouse İstanbul ile dünyanın her yerindeki halı tutkunları ve koleksiyonerlerle buluşuyor.
Türk kültürünün en güzel mirası olan el halısında farkındalık oluşturan markalardan biri olan Patternhouse İstanbul, gelenekseli modern bir marka kimliği ile sunuyor. Yıllandıkça değerlenen, farklı kültürlerin izlerini, hikayelerini özgün motifleri ile yansıtan değerli el halıları mirasına sahip çıkarak, halı tutkunlarının beğenisine sunan marka, bu alandaki hedefleri ile de dikkat çekiyor. El halısının keyifli serüvenini konuştuğumuz Patternhouse İstanbul’un kurucusu Ayşegül Gerçek, bünyelerinde yer alan zengin sanat eseri değerindeki el halılarıyla Türk kültürünü dünyaya tanıtmayı ve Amerika ile Türkiye arasında köprü görevi görmeyi hedeflediklerini anlattı.
Geçmişten kalan en güzel mirasımız el halısı… Bu anlamda günümüzde farklı bir noktadasınız. El halısı ile tanışma serüveniniz nasıl başladı?
Halıları çok seven bir ailede büyüdüğüm için halıya dair farklı bir sevgim ve merakım vardı. Çocukluğumdan beri çok sayıda güzel el dokuma halıları görme şansım oldu. Halıların motifleri, desenleri ve tarihlerini öğrendikçe bende bir tutku haline geldi. Her zaman bu alanda bir iş kurmak istiyordum, 2016 yılında da buna dair bir fırsat bularak Patternhouse İstanbul’u hayata geçirdik. Geçtiğimiz yıl kurulmuş olsa da arkasına 40 yıllık bir halı ustasının deneyimlerini alarak yola çıktık. Bu taraftan baktığımızda esasen köklü bir geçmişi var. Patternhouse İstanbul’u kurmadan önce halıların tarihçeleri, desenleri ve motifleri üzerine çok kapsamlı bir araştırma yapıldı. Doğu Anadolu ve İç Anadolu’ya defalarca gidip, geldik. Üretim yerleri ve üretilen bölgeler hakkında çeşitli araştırmalar yaptık. Web sitemizde e-ticaret firması olarak sunduğumuz hizmetlerin yanında bu işin tarihçesini ve kültürel önemini de vurguladık. Hikayemiz ve köklerimiz kısmında birçok ilginç bilgi sunduk. Bu biraz daha akademik bir çalışma oldu.
O zaman bünyenizde her kültüre özgü halı var diyebilir miyiz?
Tabi ki, o yöresel kimlik konusu önemli… Dokuz farklı kategorimiz var. Bunlardan biri olan Eğin Halılarımız bizim asıl ana kategorimizi oluşturuyor. Elimizde birçok farklı Eğin Halısı var. Bunlar Kemaliye’de üretilen halılar ve bizim orada tarihi bir dükkanımız bulunuyor. Bütün operasyon İstanbul’da gerçekleşiyor, uluslararası bir e-ticaret firmasıyız ama Kemaliye’de de bir tarihi mağazamız var. Bütün bu halılar zamanında Kemaliye’deki tarihi dükkanda toplandı. Eğin halıları yaklaşık olarak 40 ila 50 yaşındaki halılardan oluşuyor. Onun dışında Anadolu Halılarımız var. Buhara Halılarımız ise Özbekistan kökenlidir. Bunların her metrekaresinde bir milyona yakın düğüm var. Dokunması açısından çok özel tekniklere sahip halılardır. Fakat dediğim gibi yöresel kimlik açısından düşündüğünüzde Türkiye’de üretilen çok değerli halılar var. Bunlardan biri olan Şahmaran Halısı, ortalama 80 yıl olduğu kabul edilen yaştadır. Burada Tebriz desenleri var ve bu Kemaliye’de üretilen bir Anadolu halısıdır. Yine Anadolu serimizden Elazığ Cezaevi Halılarımız var. Bu halıda olduğu gibi aslında bütün halılarda bir yaşanmışlık ve yılların verdiği ciddi bir emek var. Cezaevi halılarımızın hangi cezaevinden çıktığını gösteren bilgiler de halılarımızın üstünde mevcuttur. Bunun dışında, Hazar Denizi kıyılarında dokunan Şirvan Halılarımız var. Biraz daha Kazak motifleri ile daha geometrik motiflerin ön planda olduğunu görüyoruz. Minyatür Hereke Halılarımız var. Bunların da metrekarede bir milyona yakın düğümü bulunmaktadır. Çok özel tekniklerle dokunan, bulunması zor halılar bunlar ve sanat eseri kabul edilip duvarlarda tablo yapan meraklıları var. Bunların dışında bir de kilim ve yolluklarımız var. Yüzde yüz ipek İran Kilimleri de oldukça önemli, tarihi değerlerdir. Bünyemizdeki tüm ürünler 10 yıldan 90 yıla kadar değişim gösteriyor. Özellikle İran’dan gelenler oldukça eskidir. Yastık kılıfları ve heybeler dediğimiz ürünler de var. Heybelerimiz defalarca at üstünde Halep ve Şam’a gitmiş vintage ürünlerdir. Onun dışında Anadolu kültürünün baş tacı olan Yörük Halıları var. Geleneksel Anadolu motiflerini içinde barındırır. Bütün halılarımız kimyasal hiç bir şey kullanılmadan, tamamen el emeği ile dokunan halılardır.
Bu kadar eski ve köklü olan tüm bu halıların tedariğini nasıl sağlıyorsunuz?
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’yu karış karış gezerek, bu işi en iyi yapan halı dokuyucularından bu sanat eserlerini toplayarak özel bir koleksiyon oluşturduk.
Hedef kitleniz kimlerden oluşuyor ve bu ürünler nerelere ulaşıyor?
Biz A plus hedef kitleye hitap ediyoruz. Halının kimliğinden anlayan ve halıya gerçekten merakı olan kişileri hedefliyoruz. Yaptığımız web sitesinin de akademik bir tarafı olsun istedik. Tüm motifler ve desenleri gerçekten anlayan ve halıyı gördüğünde kalitesini fark edip, almak isteyen insanları hedefledik. Tüm bu halılar dokuma teknikleri ve motifleri açısından oldukça kaliteli halılardan oluştuğu için bu noktada elbette fiyat da buna göre şekilleniyor. Bu da beraberinde bir gelir grubunu getiriyor. Bunu premium segment olarak niteleyebiliriz.
Türkiye’de ve dünyada antika el halısına yönelik nasıl bir ilgi var?
Makine halısı ile beraber el halısı da ayrı bir sektör ve istihdam alanını oluşturuyor. Bütçe olarak makine halısı daha uygun olduğu için daha çok tercih ediliyor ve son yıllarda el dokuma halıyı dokuyan insanlarda oldukça azaldı, alan kesimde azaldı. Halı zaman geçtikçe değerlenen bir şey ama buna olan talebin düşmesi de üzücü bir şey oluyor. Çünkü bizim için her halı bir sanat eseridir. Siz baktığınızda bir tablodan nasıl etkileniyorsanız, aslında bu da öyle bir şey diyebiliriz. Dolayısıyla bu ilginin son yıllarda düştüğünü görüyoruz. Dünyada mimarlar olsun, koleksiyonerler olsun bu ilgiyi sürdürüyorlar ama Türkiye’de biraz düşüş var. Biz bu tarz röportajlarla ve yaptığımız farkındalık çalışmaları ile bu algıyı kırmaya çalışan firmalardan biriyiz. Patternhouse Istanbul ile kurduğumuz modern bir firma algısını geleneksel halının güzelliği ile birleştirip farklı bir konsept oluşturduk. Bu kimliği sürdürmeye çalışan firmalardan birisiyiz.
Yurtdışı ayağında ağırlıklı olarak temas kurduğunuz ülkeler nerelerdir?
Patternhouse İstanbul uluslararası bir e-ticaret sitesidir. Tarihi bir ofisimiz var ama bütün operasyon İstanbul’dan sürüyor. Premium bir hizmet verdiğimiz için Türkiye’deki müşterin evlerine gidip, halıları o atmosferde görmek/göstermek istiyoruz. Onlar kendi yaşam alanlarında görsünler ve karar versinler istiyoruz. Ödemeyi internetten yapabilmelerine de imkan sağlıyoruz. Yurtdışında ise özellikler Amerika, Kanada ve İngiltere’yi hedefliyoruz. Bu kullanıcıların çok kolay bir şekilde alışverişlerini tamamlayabilecekleri sanal, İngilizce bir sistem kurduk. Yani siteye girip, ürünün detayını görüp, bütün özelliklerini arkasındaki ilmeğine kadar fotoğrafta gösterip, birçok kredi kartına taksit seçeneği sunarak dünyanın her tarafına ücretsiz olarak gönderim yapıyoruz. Akıllarında soru kalmayacak şekilde bir sistem oluşturduk.
Hali hazırda ürün gönderimi sağladığınız ülkeler var mı?
Şuanda siparişler ağırlıklı olarak Amerika’dan geliyor. İngiltere ve Kanada’da da çalışmalarımızı arttırmayı planlıyoruz.
Sanat merkezlerini, açık arttırma yapılan müzayedeleri de hedefliyor musunuz?
Zaman içerisinde pazarlamamıza yön vererek bu kaynakları arttırıyoruz. Hepsi planlarımız arasında yer alıyor. Butik oteller, konsept oteller, büyük oteller ve bazı art galeriler var ki bunlarla görüşme halindeyiz. Buralarla birebir iletişime geçip, tanıtımlarımızı yapmaya başladık. Halıya bakan herkesin farklı bir şey hissettiğine inanıyoruz. Bizim için her halının insanda oluşturduğu duygu oldukça önemlidir. Biz onu da biraz vurgulamaya çalışıyoruz. Bu işin sanat kısmı da bizim için önemli, bu nedenle de sanat merkezleri ile görüşüyoruz.
Uzun vadede hedefleriniz var mı?
En büyük hedefimiz ihracatı arttırmak ve yurt dışında tanınan, özellikle Türkiye ve Amerika arasında köprü olan bir firma olmaktır.