Fotoğraf, akıl ve duygunun bir arada olduğu, farklı bir gözden bambaşka dünyalar, hayaller oluştuğumuz bir sanat… En iyi fotoğrafçılar hayata kimsenin bakmadığı pencereden bakan, kimi zaman basit olan detayları ustalıkla ön plana çıkaran sanat adamları… İşte Mehmet Şahin’de hayal dünyasındaki güzelleri kendi deyimiyle hiç bitmeyen bir tutkuyla karelere yansıtıyor. Onu meslektaşlarından sıyıran en önemli özelliği ise, isminin Gaziantep’te halı ile özdeşleşmesi. Kurduğu MVM Ajans ile neredeyse şehirdeki tüm önemli halı markalarının koleksiyonlarının ruhunu objektifi ile bizlere yansıtıyor.
Çalıştıkları firmaların kimliklerini koruyarak, tasarladıkları ürünlerin evlerde oluşturmak istediği atmosferi kreatif bir bakış açısıyla sunan MVM Ajansın çalışma prensibini, fotoğrafçılık ile sanat arasındaki ince çizgiyi, fotoğraf tutkularını ve hayallerini MVM Ajans Kurucusu ve Fotoğrafçı Mehmet Şahin ile konuştuk. Şahin, hiçbir şeyin tesadüf olmadığı, sevdiğin işi yaptığında önünde tüm kapıların açıldığı ve başarının kaçınılmaz olduğunu söylüyor.
Hikayeniz tam olarak nasıl başladı? Gözünüzü kapatın ve hayal etmeye başlayın…
Bizim yıllandıkça sağlamlaşan hayallerimiz var… İnanmak en önemlisi… Bir tutkuyla ortaya çıkan bir hikaye diyebiliriz kısaca.
Tasarımlarınızı yaparken nelerden etkileniyorsunuz? Fikirleriniz nasıl şekilleniyor, genel olarak nelerden ilham alıyorsunuz?
Etrafımızdaki herşeyden ilham alıyoruz. Bu bir şarkı, bir renk ve hatta bir resim bile olabiliyor. Etrafımızdan aldığımız tüm pozitif hisleri kreatif fikirlere dönüştürmeye çalışıyoruz. Herhangi bir sınır ya da limit tanımadan sadece pozitif bir duruş benimsiyoruz. Bazı fikirler ile hislere sahibiz ve bunların peşinden gitmeye çalışıyoruz. Hiç bitmeyen bir tutkunun peşinden gitmek gibi…
Sanatla ilgilenen biri olarak tasarımsal sürecinizi ve hayal gücünüzü besleyen unsurlar nelerdir?
Ben hayattaki en büyük motivasyonun, yaptığın işi sevmek olduğuna inanırım. İşini sevince, heyecanın eksilmiyor; heyecan eksilmeyince kendini motive ediyorsun. Bir de benim için her başarının püf noktası öğrenme isteğidir. Öğrenmek isteyen insan motive olur.
Yaptığınız işi üç kelime ile bize özetler misiniz?
Öncelikle azim, yaptığın işi severek yapmak ve vasatla yetinmeden hep daha iyisini istemek…
Fotoğraf çekimi kadar ürünü nasıl sunduğunuz ve görsel ambiyansta önemli… Halı çekiminde nelere dikkat ediyorsunuz?
Çektiğin fotoğraf, bakış açını ve sanat adabını ele veriyor bir şekilde. Tasarım ve fotoğraf birbirinden beslenen iki sanat. Bazı detaylar öyle gizli, öyle incelikli öylesine bir bütünün ahenk içindeki parçaları ki… Bizim halı çekimlerimizde ki stil ise çoğu zaman detaylarla ilgilidir. Bu noktada hüner farklı bir bakış açısıyla bakarak, ufacık detayları bile parlatabilmektir.
Markalaşma sürecinde nelere önem veriyorsunuz?
‘İşini çok iyi yapmak…’ Bu temel prensibimizi oluşturuyor. Zaten ‘bir marka olabilmek’ de vasatla yetinmeyen, bir vizyonu olan ve bu vizyon uğruna birçok fedakarlığı göze alarak ödüllendirilme şeklidir. Sonucunun çok iyi olacağını bildiğin bir projeye insanları inandırmak için aylarını yıllarını vereceksin… Yıllar sonra ise bir marka haline gelmiş olmanın gururunu yaşayacaksın…
Kısacası iyi bir ekip, araştırmacı bir vizyon ve standartların üzerindeki hedefleri doğru oturtursan gerisi kendiliğinden geliyor.