“Çizgi kavramını tamamen ortadan kaldırmalı çünkü bu sonu olmayan bir dünya”

Wool and Silk kalıpların dışına çıkan etnik tasarımıyla dünyanın her yerinden talep görüyor.

1967 Ankara doğumlu olan ve 22 yaşında klasik gitar eğitimi almak için Amerika’ya giden Erbil Tezcan, maddi koşullar sebebiyle eğitimini devam ettiremiyor ve iş hayatına atılarak halıyla tanışıyor. İlk olarak halı çevirerek işe başlayan Erbil, daha sonrasında iki yıl satış danışmanlığı yapıyor ve başarısı sebebiyle halı menajerliğine atanıyor. Burada da başarısını kanıtlayan Erbil, satış müdürlüğüne terfi ederek yaklaşık 13 yıl boyunca bu görevi sürdürüyor. Akabinde New York, New Jersey’de 5 dükkânı olan çok büyük bir halı firmasının alım satım müdürlüğünü yapan Erbil, 2009 yılında işinden ayrılarak kendi işini yani “Wool and Silk” markasını kuruyor. Erbil, firmanın kuruluş yıllarından şu şekilde bahsediyor: “2009 yıllarında Amerika’da ekonomik sorunların çok büyük olduğu dönemlerdi, bu bizim için avantaj oldu ve o gün bugündür çalışıyoruz.”

O zamandan bu zamanlara nasıl geldiniz? Gençlere bu konuda nasıl tavsiyelerde bulunursunuz?

2016 yılından beri Türkiye’de İstanbul Halı İhracatçılar Birliği aracılığı ile öğrencilerle iletişim kuruyorum. Bu yıl ki finalistlerin koçluğunu yaptım, aynı zamanda ‘İstanbul Halı Haftası’nda workshop gerçekleştirdim. Yaklaşık 30 öğrencinin gelmesini beklerken 80 öğrenci geldi. Birlikte çok verimli 5-6 saat vakit geçirdik.

Türk öğrencilerin tasarımlarını nasıl buldunuz?

Açıkçası ben kendimi tasarımcı olarak görmüyorum, yönetici olarak da görmüyorum çünkü hiçbir şeyi sıfırdan yapmıyorum. Çevremde olan bir objeyi veya bir görüntüyü halıya aktararak ona, halıyla hayat veriyorum.

Zaten tasarımcı da bu değil mi?

Ben kendimi çok da tasarımcı olarak görmüyorum çünkü her şey çevremizde. Herkes benim baktığım gibi bakıyordur elbet ama benim gibi göremiyordur çünkü ben bir objeyi, görüntüyü anında zihnimde halıya dönüştürüp hayata geçiriyorum.
Bunun dezavantajları da var elbet. Bir yere gittiğimde, birileriyle yemek yediğimde tamamen odaklanamıyorum, gözüm hep dışarda, tavanda, yerde veya duvarda oluyor. Kendimi dünyanın en şanslı insanlarından biri olarak görüyorum çünkü çok sevdiğim bir işi yapıyorum ve bu benim için çok önemli. Herkes bir konuda yeteneklidir ama önemli olan o yeteneği bulmak ve o yeteneğin üzerinden kendini geliştirmek. Eğer ki o yeteneği üzerine çalışıyorsa en büyük mutluluk da o dur.

Peki, son yıllardaki halı tasarımı ve trendler içerisinde Türkiye ve diğer ülkelerin bu konudaki farklılıkları nelerdir? İlk göze çarpan nelerdir?

Eğitim ve görüş açısı çok önemli. Bir çizgi içerisinde kalmamalı insan, çizgi kavramını tamamen ortadan kaldırmalı çünkü bu sonu olmayan bir dünya.
Türkiye’de neler öğretiliyor bilmiyorum ama ben öğrencilik yıllarında klasik gitar eğitimi alırken mesela caz çalmamız yasaktı. Günümüzde değişmiş olabilir ama o zaman belirli bir çizginin dışına çıkılmazdı. Çıkıldığı zaman ise öğrenciler cezalandırılırdı.

Sizce bu faydalı mı zararlı mı?

Bence zararlı. Yaşam iç içe ve bunun sonu yok, düşünce serbest bırakılmalı. Önemli olan da bunu görebilmek, algılayabilmek ve uygulayabilmek. Benim en yetenekli olduğum nokta bunu görüp, algılayıp, uygulayabilmem. Türkiye’de ilk workshop yaptığımız zaman öğrencilere ilk olarak anlatmak istediğim şey bu oldu. Bu kalıplaşma ortadan kaldırılmalı.

Workshop sonrası nasıl çalışmalar ortaya çıktı?

Güzel çalışmalar ortaya çıktı. 3-4 tanesini çok beğendim, umarım o çalışmaları ziyan etmezler ve halı olarak hayata geçirirler. Bu çalışmalar 3-5 saat sonucunda ortaya çıkan ürünler ve bunlar mutlaka değerlendirilmeli.

2009’da markanızı kurdunuz ve bir istihdam alanı oluşturdunuz bize markanızdan söz eder misiniz?

Büyük bir şirket değiliz, aile şirketiyiz ve bir ortağım var. Oğlum 1,5 yıl önce üniversiteden mezun oldu ve bana yardım ediyor. Amerika’nın hemen hemen her eyaletinden müşterimiz var, aynı zamanda 2012 yılında Domoteks fuarına gelerek uluslararası bir şirket olduk ve dünyanın her yerinden müşterimiz var.

Ağırlıklı olarak hangi ürünler var?

Genellikle bizim yaptığımız ürünlerin çoğu Nepal kaynaklıdır. Üretimimiz çok başarılı ve halı yapımı sadece tasarımla bitmiyor, burada kullandığınız materyal, materyallerin karışımı, düğümün değişikliği, halının dokunuşu, yıkaması, kırpılması gibi çok teferruatlı aşamalar var. Sadece desen yaparak ve bunu renklendirerek olay bitmiyor, bunu hayata geçirmek için nasıl ve neler yaptığınız çok önemli.