Anadolu coğrafyası eski çağlardan beri dokuma sanatına hayran olan ve bu konuda oldukça güzel ve kaliteli eserler meydana getirmiş kavimlere ev sahipliği yapmıştır. Bu dönem Lidya ve Frigya uygarlıklarına kadar uzanmaktadır. O dönemde bölge coğrafyasında yetişen hayvanların yünlerinin kalitesi de üretilen dokuma eserlerin kalitesine doğrudan etki etmiştir.
Selçuklular zamanında dokuma sanatı Anadolu’da oldukça yayılmış ve toplumun kültür özelliklerinden biri halini almıştır. Uşak şehri ise dokumacılık ve özellikle halıcı konusunda ki ününe 15. Yüzyılda dönemin en ünlü Osmanlı halı eserlerinin üretilmesi ile sahip olmuştur.
Osmanlı devletinde kapitülasyonların verilmesi ile uşak halılarının da dünyaca ünlü olma serüveni başlamıştır. Ülke içerisinde ticaret yapma serbestliği tanınan tüccarlarla beraber Uşak halılarını ünü yurt dışına da ulaşmıştır. Hatta dönemin dünyaca ünlü ressamları olan HansHolbein ve LorenzoLotto’in tablolarında yer alan Uşak halılarının adları dünyada Lotto ve Holbein olarak anılmaya başlanmıştır.
Uşak Halılarında Kanuni Dönemi
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Uşak halıları altın dönemini yaşamıştır. Azerbaycan’dan özel olarak getirilen halı ustaları Uşak halılarını farklı tarzda dokuyarak bu halıların ününe ün katmışlardır. Halıların özelliklerini korumak adına çeşitli çalışmaların yapıldığı dönemde nakkaşlar tarafından süslenen halılar saraylarda kullanılmıştır. Hatta o dönemde Uşak halıları saygınlığın sembolü olarak önemli saray, şato, medrese, cami gibi yerlerde kullanılmaktaydı.
Tarihi Uşak halıları bugün; Paris Louvre Müzesi, Floransa Bardini Müzesi, Budapeşte Milli Müzesi ve Berlin İslami Sanatları Müzesi gibi birçok uluslar arası müzede sergilenmektedir.