Çok eski çağlardan beri var olan halı dokumacılığının eseri halılar ilk başlarda yalnızca kişisel ihtiyaçlar için söz konusuyken, zaman ilerledikçe kullanım alanı artmış ve özellikle 19. yüzyılda tekniğin gelişmesiyle birlikte makine dokuma halıcılığı doğmuştur. Makine halıları el halılarına benzer bir yapının halı dokuma makineleri vasıtasıyla yapıldığı dokulardır. Makine halılarında ilmeler düğüm biçiminde olmayıp, genellikle atkı iplikleri arasına sıkıştırılmış “U” veya “V” biçimindeki iplik parçalarıdır. Makine halılarında temel, kumaşı sağlamlaştırmak ve halının yerde düzgün durmasını sağlamak için ayrıca jüt, keten, ve pamuk gibi dolgu iplikleri de kullanılır. Kumaş yapılarına ve ilmelerin elde ediliş şekillerine göre makine halıları farklı gruplara ayrılır.
Günümüzde en yaygın kullanılan makine dokuma halısı “Wilton” tipi halılardır. Halıların dokunması için geliştirilen ilk mekanik sistem, “Halka İlmeli Wilton” veya “Brüksel Wilton” olarak da bilinen Brüksel sistemidir. Bıçaklı teller geliştirildikten sonra bu sisteme kısaca Wilton denilmiştir. 1940′larda geliştirilen yüz yüze dokuma sistemleri de, Wilton halı dokumalarına eklenerek yüz yüze Wilton halı dokuma tekniği olarak isimlendirilmiştir. Telli çubuklu wilton halılarında, kesikli (velür) veya kesiksiz (bukle) ilmeklilerde, düşük ilmek yüksekliğinde sık yapılar üretilebilmektedir. Yeni jakar sistemleri desenlerin çok hızlı değiştirilmesini mümkün kılmaktadır. Bu özellikleri ile tel çubuklu wilton halılar, yün halı imalinde gayet iyi özellikler göstermektedir. Fakat tellerin ısınma problemleri yüzünden her lif ile çalışmakta zorluklar doğmaktadır, iki veya üç gibi az sayıda renkle çalışarak, yeni halılarda maliyetler düşürülebilmektedir. Telli wilton halılar, diğer sistemlere göre düşük üretimli olup, sınırlı desen ve renk imkânına sahiptirler. Fakat değişik kesitte teller kullanarak çeşitli ilme görünümleri elde edilebilir.
Yüz yüze dokuma sistemleri, dokuma makine halı üretimleri içinde mümkün olan en hızlı üretim hızına sahip sistemdir. Diğer halı sistemlerinden farklı olarak, yüz yüze dokuma sistemlerinin son yıllarda popülariteleri artmıştır. Aslında bu teknik çok yeni değildir, ilk defa 1798′de Belçika’da Jean-Bapliste Dans tarafından kullanılmıştır. Tekniğin temel prensipleri günümüze kadar pek değişmemiştir. Yüz yüze wilton ile kesiksiz-ilmekli halılar üretmek mümkün değildir. Bu sebeple bukle ilmek görünüşlü halı üretememek gibi sınırlayıcı bir etken, bu sistemin en büyük dezavantajıdır. Ancak kalın atkılar kullanılarak bir tür bukle görünümlü halı olan sisal halıları yeni geliştirilen üç ağızlıklı tezgâhlarda dokunabilir.
Bir diğer teknik olan Aksminster dokuma sistemleriyse, çok sayıda renk içeren desenli halıların üretilmesinde kullanılan en önemli üretim tekniğidir. Bu sistemler gerek geniş ende gerekse dar ende, yün kilim, parça halı, geniş yer halılar üretiminde kullanılmaktadır. Aksminster tekniği ile düz halı üretimi yapılabilse de diğer halı üretim tekniklerine (tafting, yapıştırma veya wilton) göre düz aksminster halı üretimi tercih edilmez. Bu teknikle üretim yapan iki tip makine mevcuttur; gripper jakarlı tezgahlar ve spool-gripper tezgahlar. Eski spool aksminster tezgâhlar sanayide halen kullanılmasına rağmen, düşük üretim hızları yüzünden artık tercih edilmemektedir.