Halil İbrahim Şahbaz: “Marco Polo’nun İpekyolu yolculuğundan ilham alarak, hayallerimizin peşine düştük ve markamıza bu büyük gezginin adını verdik.”
Arabaların yaygın olmadığı yıllarda, kiralanan eşeklerin sırtında başlayan bir halıcılık hikâyesinden söz edeceğiz sizlere… Mütevazı köy garajlarından, yakında sayısı binlere varacak şube ağına ulaşan başarı yolculuğundan… Dile kolay; tam 3 kuşaktır devam eden halıcılık tecrübesinin “Marco Polo”ya varan öyküsünü Evrama Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Halil İbrahim Şahbaz’la konuştuk…
Şahbaz; “Herkes bildiği işi yapsın!”
Şahbazlar olarak tarihinizden söz eder misiniz? Böylesi büyük bir firma olmak için neler yaşadınız?
Arabaların yaygın olmadığı dönemlerde, köy garajında sırtlarında halı satarak başlıyorlar. Daha sonra eşek kiralayarak devam ediyorlar. Özellikle Eskişehir, Kütahya, Bilecik’te satış yapıyorlar. Şahbazlar olarak sektöre el dokumasından gelen sanayi halısı ile giriş yaptık. Orlon düşük, 1980’li yıllarda o tarz. 1990’larda mağazacılığa girmişiz. Türkiye’de taşımalı ilk halıcılığı babam yapmış.
Büyük emekler olduğu tarihinizden belli. Bu süreçte mantaliteniz ne oldu?
Temel mantalitemiz şu; herkes bildiği işi yapacak. Üretici üreticiliğini, toptancı toptancılığını. İş başka türlü sağlıklı yürümez. Biz böyle düşünerek yolumuza devam ettik. Bir üretici hem marka olayım hem üretici olayım diye çalışırsa çok başarılı gitmiyor. Bunun en güzel örneği Iphone. Teknoloji üretiyor, her şeyi planlıyor, tasarımına kadar taşeron kullanıyor.
‘Marco Polo’ nasıl ortaya çıktı? Bu iddialı markaya neden bu ismi verdiniz?
1988’de ilk Gümüşsuyu bayiliğimizi aldığımızdan bu yana 30 yıl geçmiş. Bu 30 yılın sonunda artık kendi markamızı üretelim dedik. Biliyorsunuz, ‘Marco Polo’ dünyanın en ünlü gezginlerinden. Seyahatlerine yer verdiği kitabında geçen şehirler, teknolojiler ve sanat eserleri pek çok kişiye efsane gelse de, Asya kültürüne yabancı olan Avrupalı’lara bir vizyon sunmuştu. Sürekli yenilik peşinde olan biz de, Marco Polo’nun İpekyolu yolculuğundan ilham aldık ve markamıza bu büyük gezginin adını verdik.
Sizdeki ‘Marco Polo’nun yolculuğu ne zaman başladı?
Projesi daha önceydi ama 2017’de hayata geçirdik. Gerek Türkiye’de gerek yurt dışında halı deyince aklınıza ne geliyorsa Marco Polo konsepti içerisinde toparlayıp sunamaya başladık. Kendimize ait tek markamız var. Yatak, mobilya, ev tekstili ürün çeşitliliğimiz var. 500 noktada Marco Polo ürünleri iç piyasada satılıyor. Bunun 23 tanesi kendi yönetimimizde. Bunun yanında bölge bayilik taleplerde oluyor. Değerlendiriyoruz ama önceliğiniz direk satıcıya yönelik. Çünkü artık günümüzde rekabet o kadar hızlı bir hal aldı ki; sistem üreticiden ara toptancıya, ara toptancıdan perakendeciye ve daha sonra nihai tüketiciye ulaşırken, arada ki komisyon olayını kabul etmiyor. Onu da kattığın zaman ürün nihai tüketiciye daha pahalı gidiyor.
Marco Polo olarak ihracatta neredesiniz, nerelere ihracat yapıyorsunuz?
2017 itibari ile ihracat yapmaya başladık. Afrika, Orta Doğu, Rusya, Balkanlar, Avrupa ve Amerika ile bağlantılar kurup, satışlar yaptık. Markamız yurt dışında da daha çok duyulmaya başladı. Balkanlara yönelik çalışma olarak Bosna Hersek’te bölge bayiliği verdik. Oraya showroom açtık, gayet de başarılı geçiyor.”
2018’de hem iç piyasa hem de dış piyasa için nokta sayısında hedefiniz nedir?
Markamızın ağırlığı nedeniyle biz üst segment bir markayız. İç piyasada hedefimiz 1000 noktaya ulaşmak. 2019’a kadar yapılanmamızı tamamlamak istiyoruz. Dış piyasa için; ağırlıklı olarak ihracat firması olmadığımız için yetkin bir ekip kurduğumuzda gidebildiğimiz noktaya kadar gitmek istiyoruz. Görüşmelerimiz sonucunda Dubai’de Marco Polo home mağazası fikrimiz var. Hatta şekillendiğini söyleyebilirim. Oluşturduğumuzda oradan tüm dünyaya yayılmak istiyoruz. Amacımız bizim sadece ürünü tedarik ederek franchising yöntemi ile yapılanmayı düşünüyoruz. Yurt dışı piyasası olarak planımız bu.
Şahbaz; “Farklı ürünlerin peşindeyiz”
Üst segment dediniz, bunun içerisinde ne tarz halılarınız var?
Üst segment ürüne rağbet var. Bu açıdan ürün yelpazemizi geniş tuttuk. Bugün bire bir el dokuması ayarında 4 kalitemiz oluştu. Özellikle 100 tarak, 120 tarak tezgahlarda yerini aldı. Mısır oryantal firması ile anlaşma yaptık, orda da farklı ürün peşindeyiz. Olanı değil olmayanı markamızda sunmak istiyoruz.
Sektöre katkılarınız nasıl oldu?
İş birliği yaptığımız markalara çok önemli bilgiler sunduk. Bizim perakendeci geçmişimizle sürekli olarak sahadaki perakendeci satıcılarla, nihai tüketicilerle aldığımız verileri harmanlayıp üretime aktardık ve hala da aktarmaya devam ediyoruz. Asıl bizim sevdiğimiz iş ürünü araştırmak ve geliştirmek (Ar-Ge). Bunu nihai üreticilere yansıtmak ve bunların başarılı sonuçlarını görmek bize haz veriyor.
Marco Polo olarak sizi fuarlarda görebilecek miyiz?
Çok farklı ve güzel bir katalog oluşturduk. Fuarlara önem veriyoruz. Önümüzdeki Gaziantep fuarına katılmayı planlıyoruz. Bunun yanında yurt dışı fuarlarına da katılma planlarımız var.