Ömer Bakar: “Şuanda dünyanın en büyük halı fabrikasıyız.”
1970’li yıllardan beri halı üretimindeki en büyük oyunculardan birisi olan Merinos, 2017 yılında da son yıllarda olduğu gibi halı ihracatındaki bir numaralı isim oldu. 110 halı tezgahı ile şuanda dünyanın en büyük halı fabrikası olduklarını ifade eden Merinos Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Bakar, halının 30 yıllık geçmişini bizler için özetledi. Aynı zamanda teknolojiyi yakından takip ederek farklı markaları ile farklı türde halı ürettiklerini de belirten Bakar, dokuma halılardan baskılı halı teknolojisine kadar bir çok konuda sorularımızı yanıtladı.
Uzun yıllardır halı sektöründe olan birisi olarak, bize halının son zamanlardaki gelişimi ve değişimi hakkında neler söylemek istersiniz?
Sektörde geçirdiğim 30 yıl içerisinde halıda ciddi değişim oldu. 1990’lı yıllarda halı üretimi üzerine bu kadar teknolojik hizmet veren fabrika yoktu. Halının ana vatanı dediğimiz Gaziantep’te genellikle tek mekik denilen ve günde yaklaşık olarak 100 ile 125 metre arasında üretim yapan tezgahlar vardı. Şuanda Merinos Halı bünyesindeki en eski tezgah 5-6 yaşındadır. Üretim tesisimiz sürekli yenilenmektedir. Rusya’daki fabrikamız ile birlikte şuan yaklaşık 110 tane tezgahla sektöre hizmet veriyoruz. Bununla birlikte 25 tezgahlık bir yatırımımızda devreye girecek.
Peki, bu değişim sadece üretimde mi oldu?
Hayır. Bu 30 yıllık süre boyunca sadece üretim teknolojilerinde değil, tüketici alışkanlıklarında da değişimler oldu. Geçmişte tek mekik ve süper çift mekik olmak üzere birkaç kalite halı vardı. Bunlarında 8 ila 10 desenlik koleksiyonları bulunuyordu. Üretimler desen kartonları ile yapılmaya çalışılıyordu. O desen kartonlarından bugün geldiğimiz noktada her şey dijitale döndü ve şuan bilgisayarlı tezgahlara sahibiz. Bugün İstanbul’dan Gaziantep’e desen planlaması gönderebiliyoruz. İstenilen deseni, ebattı ve rengi üretme kabiliyetine sahibiz. En büyük avantajımız entegre bir tesiste ileri bir teknoloji ile çalışabiliyor olmamızdır. Bunlar finalde kalite ürünü daha ekonomik fiyatla sunmaya kadar birçok alanda avantaj sağlıyor. Kurmuş olduğumuz altyapıda şuan fabrikalarımıza hammadde giriliyor ve finale kadar bütün süreç kendi bünyemizde gerçekleşiyor. Sonrasında ambalajlı ürün olarak önce toptan bayilere sonra perakende müşterilerimize ürünler ulaştırılıyor. Şuanda dünyanın en büyük halı fabrikasıyız.
Rusya’ya parantez açalım. Rusya’da neden bir üretim tesisi kurdunuz?
Rusya’da yeni bir sistem kurulmak üzereydi. Dünya ticaretinde centlerin rekabette ciddi avantajları var. Rusya’da üretilen ürünlerin hepsi Rusya’ya ve civarındaki doğu blok ülkelerine gidiyor. Yerinde üretim yaptığınız zaman her konuda bunun avantajını yaşıyorsunuz. Zaman zaman orada üretimi yapılmayan kalitelerle ilgili Türkiye’den takviye yapıyoruz. Rusya’da polipropilen bazlı üretimler ön planda olduğu için ipliğimizi de yine orada kendimiz üretiyor, halıyı da kendimiz dokuyor ve pazara sunuyoruz.
İstanbul Halı Haftası’nda ‘En Fazla İhracat Yapan Marka’ ödülünü aldınız. Bu ödül hakkında neler söylemek istersiniz?
İhracat konusunda son 7-8 yıldır ‘En Fazla İhracat Yapan Marka’ unvanına sahibiz.
Dokuma halıların dışında üretimini yaptığınız çeşitler neler?
Dinarsu tesislerimizde baskı teknolojimiz var. Burada ürünleri ekru olarak dokuyup küçük miktarda gelen siparişlere cevap verebilme şansına sahibiz. Halıyı dokuma tezgahlarımızda düz beyaz olarak üretiyoruz, iki tip baskı sistemi ile üzerine baskı gerçekleştiriyoruz. Baskı teknolojilerinden birinde 76 DPI dediğimiz sonsuz renk seçeneği, diğeri onun bir alt teknolojisi olan 24 DPI sistemde daha üst kalitelileri. 76 DPI olarak ayrıca 3 boyutlu çok farklı kombinasyonlar elde ediyoruz. Bu baskı sistemi yaklaşık 1 yıldır devam ediyor. Padişah Halı’da bir koleksiyon, Merinos Halı’da iki koleksiyon tüketicilerin beğenisine sunuldu.
Baskılı halı üretiminde, üretimin arkasında nasıl bir süreç var? Baskılı halılarda en büyük sorun piksellenme, bu anlamda kullandığınız teknolojiler nelerdir?
Bu yola girmemizin temel sebeplerinden biri de genç nüfus çok farklı renklerde ürünler talep ediyor. Bu istenilen ürünleri Antep’teki dokuma tezgahlarında üretme riskini alamıyoruz. Antep’teki fabrika yapacağımız üretimlerde tezgahın gün boyu 24 saat çalışması lazım. Dolayısıyla gençlerin tercih ettiği çok uçuk, farklı renkleri tezgahlarda dokumak için ciddi manada iplik üretmeniz lazım. Bu maliyetleri üzerine koyduğunuzda halılar satılamaz fiyatlara geliyor. Ürünlerin maliyetlerden dolayı satılamama riskini göze alamadığımız için düz dokuma tezgahları aldık. Antep’teki dokuma tezgahlarına farklı fonksiyonlar yükleyebiliyorsunuz. Yani çöken iplik kullanılabiliyor, kat oluşturabiliyorsunuz. Bununda dezavantajı diyelim tezgahlar 6,8,10 renkle sınırlayabiliyorsunuz, burada istediğimiz renk kombinasyonlarını bir arada basabiliyoruz. Özellikle bu baskıyı yapma nedenlerimizden biri hem kendimizi farklılaştırmak, diğer üreticilerin yapamadığı renkleri tüketiciye sunabilmek. Baskı makinasıyla yaptığımız hiçbir renkleri farklı bir markanın kataloğunda bulma şansınız yok. Çünkü bunları Antep’teki tezgahlarda üretmeye kalktığı zaman orada daha maliyetli üretmeye kalkmak zorunda kalacaktır. Dolayısıyla biz baskılı halılarımızda daha fazla renk seçeneği sunabiliyoruz ve her ebatta ürün yapabiliyoruz. Eskiden tüketici bir halı istediğinde bir hafta bekleyebiliyordu, şimdi ise elinizde ya stok olması ya da müşteriye daha hızlı çözüm sunabilmeniz gerekiyor. Bu şekilde rekabette bir adım öne geçebiliyorsunuz, bu da bize tüketici ihtiyaçlarını karşılama yönünden avantaj sağlıyor.
Peki, yurtdışında hangi bölgelerde distribütörlükleriniz var?
Yurtdışında Amerika, Kanada gibi tek yetkili satıcılık verdiğimiz yerler var. Bizim kriterlerimizi ve taleplerimizi yerine getiren noktalarda tek distribütörle çalışıyoruz. Oradaki bayimiz bizim hedeflerimizin yüzde 30’unu karşılıyorsa, ürün bazlı ayırıyoruz o noktada iki ve ya üç bayi ile de çalışabiliyoruz.
Türkiye’deki bayilik ağınız hakkında neler söylemek istersiniz?
Türkiye’de de bayilik sistemimiz var, genelde toptan bayilik sistemi de var. Merinos bünyesinde şuanda 13 toptan bayimiz bulunuyor. Tek bayilikten yürüdüğümüz için birinde Merinos varsa birinde Padişah oluyor. Bu bayiler bulundukları bölgelerin en güçlüleridir. Her birinin ortalama hizmet verdikleri depoları yaklaşık olarak 10 bin m2’dir. Yine her birinin yaklaşık olarak 100-150 m2 arasında stokları var. Dolayısıyla bizden taleplerini yapıyorlar. Bizden oluşturdukları talepleri alt bayilerden gelen siparişler için kullanıyorlar. Fabrika toptancı bayiye ürünleri gönderiyor, her bayi kendi bölgesindeki perakendeci toptancılara iletiyor. O bayileri oluştururken mevcut bir yapı var. O yapıya dahil etmek istedikleri bir bayilik olduğunda genel merkezden izin alınıyor. Yerinde gidip araştırmalar yapıyoruz. Markaları temsil edebilme niteliğindeyse onay veriliyor. Sonrasında toptancı bayi çalışmaya başlıyor. Bayilerle koordineli bir sistem var.