Antalya’nın Halı Ve Kilim Tarlası Göz Kamaştırıyor

Döşemealtı ilçesinde tarlalar temmuz ayının gelmesiyle birlikte renklenmeye başladı.  Türkiye’nin çeşitli bölgelerinin yanı sıra,  İran’dan gelen birbirinden değerli el dokuması halı ve kilimler, yıkama işleminin ardından tarlalara serilerek, pastel renk almaları için bekletiliyor.

Dokuma tezgahlarında, kök boyayla boyanmış, dokuyan kişinin anılarının, acılarının, sevinçlerinin anlatıldığı rengarenk halı ve kilimler görsel bir şölen sunuyor. Üzerinde geometrik şekillerin yanı sıra muska, kartal, küpe, göz, sandık motiflerinin yer aldığı halı ve kilimlerin yönleri boyalarının tam alınması için belirli zaman aralıklarında değiştiriliyor. Yağmur ihtimalinden bir gün önce depolara kaldırılan halı ve kilimler güneş yüzünü gösterdiğinde yeniden tarlalara seriliyor.

Emeklerinin hibe olmasını istemeyen görevliler her gün meteoroloji ile bilgi alışverişinde bulunurken, halı ve kilimlerin güneşlenme süresi 10 ile 90 gün arasında değişiyor.

“HER HALININ GÜNEŞTE KALMA SÜRESİ FARKLIDIR”

40 yıldan bu yana halıcılık sektörünün içinde yer aldığını aktaran Selçuk Topkara,  İstanbul’a sattığı bir  Döşemealtı halısını müşterisinin her yıl güneşlemeye getirip götürmesiyle kendisinin de bu işe başladığını kaydetti.

Zaman içinde yıkama ve toz işlemlerini de içinde barındıran bir tesis açtıklarını belirten Topkara, “Haziran ayının 20’sinde başlayan işlemler, eylülün 20’sine kadar devam ediyor. Her halının güneşte kalma süresi farklıdır. Halı ve kilimin üzerindeki boyanın sertliğine göre güneşte kalma süresi 1 ile 3 ay arasında değişiyor. Yağmur olmadığı sürece halılar sürekli serili olur” dedi.

“HALILARIN HEPSİ EL DOKUMASIDIR”

Türkiye’nin her yöresinin yanı sıra  İran bölgesinden de birbirinden değerli halı ve kilimlerin güneşletildiğini kaydeden Topkara, “Halıların hepsi el dokumasıdır. Bu işi yapan insanların hepsi Döşemealtılıdır. O nedenle müşteri gönül rahatlığıyla halılarımı teslim edebilir. Buranın havasında hem güneş hem nem var. Turizmde düşüş olduğu için geçen yıllarda işlerimiz düştü. Buraya mal gelmesi için işletmecinin halılarını turiste satması gerekir. Satarsa buraya yeni halılar gelmeye başlar. İşlerimiz açılmaya başladı. İşçilerimiz rüzgarla savrulan halıların yönlerini değiştiriyor. Halı tarlasının içine girer, rengi ve işlemi tamamlanan halıları tek tek toplarız. Her halı ve kilimle itinayla ilgileniyoruz” ifadelerine yer verdi.

“BAKTERİLERİN UZAKLAŞMASI İÇİN GÜNEŞE SERİLİYOR”

İşletme sorumlusu  Mehmet Çelik, 10 yıldır sektörün içinde yer aldığını belirterek tarihi halı ve kilimlerin  İstanbul’daki tüccarlar aracılığıyla kendilerine geldiğini söyledi. Yıkama işlemlerinin ardından halı ve kilimlerin renklerinin pastelleşmesi ve çeşitli bakterilerin uzaklaşması amacıyla tarlaya güneşe serildiğini kaydeden Çelik, tarlada kalma süresinin halının cinsine ve rengini almasına göre değiştiğini belirtti.

TURİZM CANLANMAYA BAŞLADI

2 yıl önce halı güneşletme işlemini 150 dönümlük arazide gerçekleştirdiklerini hatırlatan Çelik, “Turizmde yaşanan kriz bizi de etkiledi. 90 dönüme kadar düştü. Bu yıl da yavaş yavaş işlerimiz hareketlenmeye başladı. Sezonu açtık. Güneş ve iklim koşulları nedeniyle halıları güneşletme işlemi  Döşemealtı’nda gerçekleştiriliyor. Çünkü burada gündüz yakıcı güneş müşterimiz de o nedenle burayı tercih ediyor” dedi.

“HER HALIYA TEK TEK ÖZEN GÖSTERİYORUZ”

Serme işleminin ardından halı ve kilimlerdeki renklerin pastelleşip, boyaların gittiğinin altını çizen Çelik, “Haşereler uzaklaşıyor. Halı deyimi yerindeyse yeniden doğuyor. Her halının güneşte kalma süresi değişiyor. 1 ay da kalan var, 2 ay da kalan var. Yıllardır bu işin içinde olan ustalarımız her halıyı tek tek özen gösterip, tarlada inceliyor. Birbirinden değerli el dokuması halı ve kilimler var. Arkalı önlü güneşlettikten sonra tozunu alıp, müşterilerimize teslim ediyoruz” diye konuştu.

ŞU ANA KADAR HİÇBİR HALI ÇALINMADI

Milyonluk değeri olan halı ve kilimleri her köşe başında yer alan görevliler tarafından gece korunduğunu belirten Çelik, halı tarlasında bugüne kadar herhangi bir hırsızlık olayının yaşanmadığını sözlerine ekledi.