Artemis Gücünü Kalitesinden Ve Özgün Tasarımlarından Alıyor

Artemis Halı, kaliteli, özgün ve farklı ürünlerini dünyanın 350 noktasına ulaştırıyor.

Artemis, halıyı sadece yere serilen bir meta olarak değil kişinin zarafetini, beğenisini yansıtan moda unsuru olarak yorumluyor. Bu yaklaşımı göz önünde tutarak, bu yıl 3 yeni koleksiyonu tüketicilerinin beğenisine sunacak. Artemis halı tasarımında farkını ortaya koymak için ünlü halı tasarımcısı Thibault Van Renne ile iş birliğine gitmeye hazırlanıyor.

Yeni yılda Artemis halı yepyeni projelere imza atmanın heyecanını yaşıyor. Halıcılığın merkezi Gaziantep’te 2012 yılında kurulan marka, 5. yılını 5 Milyon Euro’luk yatırımla kutluyor. Markanın bu kısa sürede yakaladığı başarının öyküsünü anlatan Artemis Halı Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Batallı ile hedeflerden tasarıma uzanan güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Tolga Batallı, geçen yılı yüzde 40 büyüme ile tamamladıklarını açıklayarak, hem yeni yatırımlar hem de istihdamla 2017’de de büyümeye devam edeceklerini paylaştı.

Artemis Halı’nın kuruluş öyküsünü sizden dinleyebilir miyiz?

Bir kuruluşun oturması için 5 yıllık bir zaman dilimi geçmesi gerekir. Artemis Halı olarak 5. yılımızı doldurduk ve bu süreçte marka gelişerek evrimini tamamladı. 2015 ve 2016 yılları için aldığımız büyüme verilerindeki yukarı doğru yaşanan ivme, marka olarak gelmek istediğimiz noktaya ulaştığımızı gösteriyor. Özellikle iç pazarda yüzde 25’lik bir büyüme yakaladık. Türkiye geleninde 1500 ila 1600 noktada Artemis halı ürünleri müşterilerle buluşuyor. Satış kanallarında ve markanın genel profilinde hedeflediğimiz noktalara ulaştık. Sonraki süreçte yapılması gereken hamle, bu başarıyı koruyarak doğru adım atmak olacaktır. Kaliteden ödün vermeden ürettiğimiz ürünleri satış kanallarımızla buluşturmaya devam edeceğiz. Bu yol haritamızı muhafaza ederek, başarıya ulaşma noktasında emin adımlarla ilerliyoruz.

Bünyemize yeni katılan bayilerimizin yanında, İstanbul ve Bursa bayilerimizde değişikliğe gittik. Artemis Halı olarak Samsun, Elazığ, Gaziantep ve Adana bölgesinde çok iyi bir konumdayız. Türkiye genelindeki yaygınlığımız artarak devam edecektir.

Yaşanan sıkıntılara rağmen sektör genelinden 2016 yılının iyi geçtiği şeklinde geri bildirimler alıyoruz. Artemis markası için 2016 yılı nasıldı? Siz de 2017 yılına büyük ümitlerle mi girdiniz? Bu anlamda hedefler neler?

Sıkıntılı bir dönemde markanın üzerine bir şey koyabiliyorsanız o yıl iyi geçmiş sayılır. Halı sektöründe işler sezon olarak yapılıyor, 2017 yılının ikinci yarısıyla birlikte bir toparlanma sürecine girileceği kanaatindeyim. İşlerin sezonluk olarak yürümesi nedeniyle, ilk çeyrekte üçüncü ay itibariyle kampanyaları açıklıyoruz. Altıncı aya kadar sektörde işler düzelir ve dokuzuncu ay kampanyaları ile yıl daha iyi geçecektir.

Finans yapısı düzgün bir firmanın, bayi ağı iyiyse, piyasaya verdiği ürün kaliteliyse ve muadili olmayan ürün ortaya koyabiliyorsa tercih sebebi olur.

Yurt dışı ayağında çalıştığınız 21 ülke ihracatınızın ne kadarını oluşturuyor?

Marka stratejisi olarak önceliğimiz ihracatta büyük kapasitelere ulaşmak değil. Buna rağmen ihracatımız, geçen yıl firma kapasitesinin yüzde 10’unu oluşturuyordu. Bu yıl ise yüzde 20’sini oluşturmasını bekliyoruz. Yurt dışı tarafında 21 ülke ile çalışmaktayız. Avrupa’da Artemis Halı’nın satışının yapıldığı 150 farklı nokta var. Marka dünyada ise yaklaşık olarak 350 farklı nokta ile müşterilere ulaşıyor.

Sanayide ‘tamam’ diyemezsiniz. Arz ve taleple doğru orantılı olarak marka her zaman gelişir. Talep edildiğiniz sürece, yenisi ve daha iyisini sunmak zorundasınız. Artemis Halı olarak müşterilerden aldığımız geri dönüşler bizim kılavuzumuzdur. Beğenildiğimiz, talep edildiğimiz ve kaliteyi sunduğumuz sürece bizim için durmak yok! Ayrıca ürettiğimizi doğru noktalarla ve doğru şekilde ulaştırmaya önem veriyoruz. Bilinen bir gerçek var ki, bir marka ucuz fiyat politikasıyla ne daha çok tercih edilir ne de daha fazla büyür. Sunulan kaliteli ürün, markayı diğer alternatiflerinden ayrıştırır. Bu ince çizgiyi koruyarak, doğru kalite-fiyat politikasını benimsiyoruz. Artemis Halı’nın felsefesini ‘kaliteli, özgün ve farklı’ şeklinde ifade edebiliriz.

İhracat için fuarlar en önemli platform… Artemis Halı olarak sizin Türkiye ve dünyadaki fuarlara bakış açınız nasıldır?

Artemis Halı markasıyla 5 yıldan beri ülkemizde yapılan tüm fuarlara katılım sağladık. Yurt dışındaki fuarlara yeni ürün gruplarımızı sergilemek için yer almayı planlıyoruz. Önümüzdeki sene Almanya fuarına yeni koleksiyonumuz ile katılacağız. Her yıl katıldığımız fuarlarda, yeni desenleri, ürünleri ve özel koleksiyonu müşterilere sunuyoruz. Almanya’daki fuar uluslararası olduğu için, dünyaya hitap eden özel bir koleksiyon sunmanız gerekiyor. Bu noktada özgün çizgimizle dikkat çekiyoruz.

Amerika’da halının kullanımı dekoratif amaçlıyken, Asya ve özellikle Orta Doğu’da halılar daha büyük metre karelerde yaşam alanı süslüyor. Bu farklı öğeler, kültürler ve stiller nasıl bir araya gelebilir?

Talebi oluşturan en önemli unsur farklılık sunabilmektir. Kurulduğumuz günden bu yana üretim ve tasarımdaki çizgimiz her halı üreticisinin hedeflediği bir noktada yer alıyor. Ürünlere yüzde 75 daha az tozlanma gibi inovatif fonksiyonlar ekleyerek değer oluşturuyoruz. Son tüketiciye her konuda destek sağlıyoruz. Ürünler hakkındaki sorularına hızlı geri dönüşler gerçekleştiriyoruz. Etkili satış sonrası desteklerle müşteri memnuniyeti en önemli önceliğimiz. İnternet üzerinde tüketici şikâyeti olmayan bir marka bulmak zordur. Bu nedenle müşteri odaklı bir anlayışı benimseyerek, müşteri memnuniyetsizliği gibi durumlarda da hızlı geri dönüşler sağlıyoruz.

Gaziantep’te büyük bir alan üzerine kurulu olan Artemis Halı’nın üretim tesisini farklı kılan özellikler nelerdir?

Bünyemizde halı üretimi yapan tesislerin hepsi akıllı sistemleri ile dikkat çekiyor. Oradaki çalışanların mimarisinden, üretimin akışına kadar her detay üzerinde düşünülerek ve belli mantık kalıplarına oturtularak hayata geçirildi. İpliğin girişinin yapıldığı depodan, halının çıkışının yapıldığı alana kadar her şey full otomasyon sisteme sahiptir. Farklı departmanlarda çalışan personellerin her birinin iç içe olması hata payını düşürüyor. Bu şekilde işin her aşamasına hakim oluyorsunuz. Personellerin çalıştıkları ortamdan mutlu olmaları, bayilerin aldıkları hizmetten memnun kalması bizi başarıya götüren en önemli itici güçlerden biridir. Müşteriye hatalı ürün gönderim oranını minimum hatta sıfır düzeyde tutmaya çalışıyoruz.

Gaziantep, halı üretiminde dünyanın merkezi… Siz Türk halı sektörünü nasıl görüyorsunuz? Dünya’da ‘Türk Halısı’ algısı sizce nasıl?

Halı, Türkiye ve özellikle Gaziantep’te bir furyaydı. Bu kadar büyük çapta bir üretimin olması ülkemiz için büyük bir başarıdır. Eskiden olan kar oranları ise günümüzde maalesef yok. Bu gibi kriz dönemlerinde bu tablolarla karşılaşıyoruz. Bu süreç bir müddet daha devam edecektir. Halı sektöründe yaşanan temizlenme ve yenilenmeden sonra sektörün biraz daha toparlanacağı kanaatindeyim. Sektördeki tüm firmalar ülke için milli servet, elbette hepsiyle birlikte yola devam etmek temennimiz. Fakat on sene önceki pazarın karlılığı ile şuan ki karlılık arasında ciddi farklar var. Bu tabloda sektörde yer alan firmaların yaptıkları yanlış stratejilerin payı da göz ardı edilemez. İç piyasaya hakim ve faaliyet alanını iç piyasa üzerine kuran bir firma, kurlar yükseldi diye ihracata yönelip, kurlar düştüğünde iç piyasaya dönerse başarılı olamaz. Bu şartları öncesinde hesaba katarak işletmenin ona göre dizayn edilmesi gerekir. Yani uzun vadede başarıyı yakalamak için uzman olunan alanda etkili bir strateji ile ilerlemek lazım. Pazarda bir düşüş yaşandığında ona göre tedbir alınmalı. İhracatta en çok yapılan hatalardan biri de, hedef pazar olarak gösterilen bir ülke için hiçbir araştırma, analiz ve ar-ge yapmadan ürün ihraç edilmesidir. Böyle bir adım kardan çok zarar getirir. İhracat yapılacak ülkedeki firmaların ticari ilişkilerde nasıl olduğu, ödeme noktasında sıkıntılı olup olmadıkları, ülkenin tüketim şekli ve yapısı, nüfusun ne kadar talep oluşturduğu gibi tüm detaylara hakim olunduğu takdirde sağlam bir ticari ilişki kurulur, sonrasında da kar elde edilir. Büyümek sadece kapasiteyi arttırarak olmaz, mevcut kapasiteyi korumakta büyümektir. Önemli olan içinde bulunan şartlarda küçülmeye gitmeden dengeli bir yapı kurabilmektir. 2017 yılında başarının büyümeyi korumak olduğu kanaatindeyim. Sektörde Ocak ve Şubat ayları sezonun en durgun olduğu dönem olması nedeniyle erken karar vermeden önce izlemek gerekir. Bu noktada markalar daha çok tasarıma yöneliyor. Girdi maliyetlerinin artması nedeniyle ürünlere ciddi oranlarda zam oldu. Dövizin 2,90’dan 3,70’lere çıkması yüzde 31’lere tekabül etti. Halının metre kare fiyatlarında minimum yüzde 25 oranında zam uygulandı. Pazarın bu şartlara ayak uydurması biraz zaman alacaktır. Sektörün kalkınabilmesi için, hiçbir fabrikanın kapanmadan, işlerin aksamadan devam edilmesini temenni ediyoruz.